Zamanı Yönetmek

Zaman insana en yakın ve en yabancı şeydir. Her gün, her an elimizin altındadır ama ne kadar gözlemlersek gözlemleyelim onu ​​asla anlayamayız.

İnsan hayatı zamanla bir yarışa dönüşür ya biz onu yönetiriz ya da zaman bizi yönetir. Bazen ne kadar çabuk geçtiğini fark etmeden onu kaybederiz. Bir gün, günlerimi boşa harcadığımı düşündüğüm bir zamanda, sonunda zamanı anlamaya karar verdim. Sorumluluklarım, sosyal sorunlarım ve bekleyen hayallerim arasında durup düşünmeye vaktim yoktu. Etrafımdakiler bana zamanla her şeyin düzeleceğini söylese de ben “zaman yönetiminde” daha derin bir şey arıyordum. Saatler ve dakikalar bana daha çok sayılar gibi geliyordu. Bir gün hayatımdaki birçok şeyin ne kadar ertelendiğini fark ettim. Uzun zamandır okumak istediğim kitaplar, gezmek istediğim yerler, izlemek istediğim filmler… Bütün bunlar zamanın rüzgarıyla sürüklendi. Bir gün eve geldiğimde eski bir defterimi buldum, eski hayallerim vardı, her kelimede ne kadar çok şey yapmak istediğimi ve o zamanlar hatırlamadığım hayatımdaki değişiklikleri ne kadar coşkuyla planladığımı yazmıştım. Her şey zamanın baskısı altında ezilmişti. Bir süre sonra bu keşif beni öfkelendirdi. Hayatımdaki bütün bu rutinler zamanın kısa olduğunu unutturdu. Ne kadar ilerlemeye çalışsam da her gün geriye düştüm, attığım her adımda üç adım geriledim çünkü zaman; yöneticisi olduğum bir hayatı, her anını ve daha fazlasını getirdi. Şimdi her sabah uyandığımda kendimi farklı hissediyorum. Bu yüzden hayatımı değiştirdim. Ne yaparsam yapayım, her gün küçük bir şey yapmak, ertelememek ve zamanı iyi değerlendirmek istiyordum.

Attığım her adımda zamanımı yönetmeye başladığımı hissediyordum ama zaman hep bir adım öndeydi. Birçok sorunun cevabını bulmuş olsam da zamanla gelen olgunluk hayatımı yeniden şekillendirdi. Bütün bu çabalar ve başarılar bana bir şey öğretti: Zamanını yönetmeyi bilmeyenler, sonunda zaman tarafından yönetilirler.

(Visited 20 times, 1 visits today)