Zihin Okumak

Bir sabah, gözlerimi açtığımda odada bir gariplik vardı. Her şey yerli yerindeydi ama hava farklıydı. Kalktım ve mutfağa doğru yürümeye başladım. Annem mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. Tam “Günaydın” diyecekken, onun sesini duydum ama ağzı kıpırdamamıştı.

“Umarım bugün iş yerinde birileri kavga etmez. Ali Bey ile Zehra Hanım dün çok sinirliydiler.”

Şaşkınlıkla kahvaltımı yaptım. Annemin kendi kendine konuştuğunu sandım. Sonra dışarıya çöpü boşaltmak için çıktığımda sokaktan geçen komşunun düşüncelerini de duydum:

“Keşke daha erken çıksaydım, otobüsü kaçıracağım.”

Anladım ki insanların zihinlerini okuyabiliyordum. Etrafımdaki insanlar arttıkça sesler çoğalıyor ve başım ağrımaya başlıyordu. Bu yeteneği kontrol etmeyi öğrenmem gerekiyordu.

Zaman içinde yeteneğimi yönetmeyi başardım. Gürültüyü kısmayı, sadece dinlediğim kişiye kulak vermeyi öğrendim. Önce yeteneğimi küçük şeyler için kullandım: sınavlarda doğru cevabı tahmin etmek, arkadaşlarıma komik şakalar yapmak, insanların gerçek niyetini anlamak ama sonra, başkalarına yardım etmeye karar verdim.

Bir arkadaşım kendini iyi hissetmiyordu ve kimse fark etmiyordu. Onun düşüncelerini duyunca ona yardım ettim. Bir öğretmenimin endişesini hissedince onu dinledim.

Bu yetenek bir lanet olabilirdi ama ben onu bir iyiliğe dönüştürmeye karar verdim. Herkesin iç sesi vardı ama kimse dinlemiyordu. Ben artık dinliyordum ve  bu sessizliği paylaşmak, dünyayı biraz daha iyi bir yer yapabilirdi.

(Visited 8 times, 1 visits today)