Love emotion or empathy cerebral or brain activity in caudate nucleus. Connection between two people. Conceptual 3d illustration of love, attraction or lure neurological stimulation or telepathy.

Zihin Okuyabilen Ben

O gün benim için çok güzel geçmişti. Sihirbazlık gösterisi mükemmeldi ve eve saat 11’de geldiğimiz için çok yorgundum. Eve gelince dişlerimi fırçalayıp hemen uyudum. Ertesi gün biraz yatakta kitap okuduktan sonra babamın yanına gittim ve o anda babamın üstünde bir baloncuk gördüm. İlk başta şaşırdım ama tam babamın uçurumdan düşeceği sırada terli bir şekilde uyandı ve bana az önce baloncukta okuduğum şeyleri anlatınca ne olduğunu anlamıştım: rüyaları görebiliyordum! Ardından babam uyanıkken de aynı baloncuğu gördüm. Üstünde “Ne korkunç bir kabustu” yazıyordu. Anlayamamıştım: Babam ayakta rüya mı görüyor, yoksa uyurgezer mi? Derken ne olduğunu gerçekten fark ettim. Artık zihin okuyabiliyordum! Evet, kulağa saçma geliyor ama gerçekti.

Kahvaltımı yaparken, okulda tüm arkadaşlarıma “Beni seviyor musunuz?” gibi şeyler sorabileceğimi düşündüm. Normalde hep geç kaldığım okula bugün erken gittim çünkü kahvaltımı 13 dakika erken bitirmiştim ve normalde 5 dakikada giyinirken bugün 3 dakikada hazır olabilmiştim. Neden bu kadar ince hesap yapıyorum diye düşünebilirsiniz ama sadece 2 dakika erken geldiğim için gayet normaldi. Öğretmenim benim erken geldiğimi görünce şaşırmıştı.

İlk dersimiz matematikti ve çok eğlenceli geçti. Teneffüse çıkınca en yakın arkadaşıma “Beni seviyor musun?” dedim, o da bana “Tabii ki seviyorum.” dedi ama içinden “Böyle soru mu olur?” diyordu. İşte onu gerçekten çok sevme sebebim buydu. İkinci dersimiz de matematikti ve hızlıca geçti. Teneffüste kantine gidip simit alacaktım ama fiyatları görünce şoke oldum. “Simit daha geçen 25 lira değil miydi, ne ara 35 lira oldu?” dedim. Abla bana “Ben yapmıyorum, zamları okula sor.” dedi ve tam o anda “Şu çocuklardan 10 lira fazla alayım da cebime atarım” deyince ben de “Peki, sorarım.” dedim. Müdür yardımcısının yanına gidip olayı anlattıktan sonra kantincinin kovulduğunu öğrendim.

Sonraki ders Türkçeydi ve yanımdaki arkadaşımın “Türkçe dersini hiç sevmiyorum.” dediğini görünce teneffüsü bekleyip Türkçe öğretmenine durumu anlattım. Okul hızlıca geçerken arkadaşlarımla maç yapma kararı aldık ve maça başladık. Maalesef hile yapan bir arkadaşımız da vardı ve onun hile yapacağını biliyordum. Beklediğim gibi oldu, kendisini yere attı ve penaltı bekledi. Zor da olsa arkadaşlarımı ikna ettim ve o da ayağının takıldığını söyledi, ama bana pek inandırıcı gelmedi. Maçın son anlarında skor 2-2 iken, kontra atakta kaleciyi geçip topu boş ağlara gönderdim ve maçı 3-2 kazandık.

Son iki dersimizde beden eğitimi vardı ve sınıfta futbol oynayınca çok yorulmuştum. Eve gidince duş aldım ve arkadaşlarımla oynamaya çıktım. Bu sırada bir arkadaşımın başka bir arkadaşıma “Keşke burada olmasaydı.” dediğini fark ettim,  böylece ikisinin de birbirini sevmediğini anladım.

En sonunda eve gelip yemeğimi yedikten sonra yatıp uyudum. Ancak sabah uyandığımda sadece bir gün boyunca zihin okuyabildiğimi fark ettim, ertesi gün kimsenin düşüncelerini göremedim.

(Visited 5 times, 1 visits today)