ARKAMDAKİ O MUCİZE

ARKAMDAKİ O MUCİZE

12-13 yaşlarındaydım. Gayet sağlıklı mutlu ve huzurlu bir çocuktum. Ders notlarım hep yüksekti hatta sınıf birincisiydim. Bir gün bahçede eski sınıf arkadaşım, kuzenim ve ben voleybol oynuyorduk. Sonra bir anda başım dönmeye başladı fakat açlıktandır diye düşündüm ve voleybol oynamaya devam ettim. Yaklaşık yarı  saat sonra annem bize yememiz için birkaç şey hazırlamıştı. Masada ne ararsan vardı. Hepsini yedik en çok ta çikolatalı kekten yedik. Annem diye demiyorum çok güzel yemek yapar. Eski sınıf arkadaşım gitmişti, kuzenim ise o akşam bizde kalacaktı. Güya pijama partisi yapacaktık. Yatağa geçtikten bir yarım saat veya 45 dakika sonra ateşim bir anda yükseliverdi. Bu öncekilerden de kötüydü. Resmen yanıyordum. Çok halsizdim. Annem ve kuzenimle hemen hastaneye gittik. Saat gece 2 civarıydı. Acilden girdik. Doktor geldi ve sorunu anlattık. Gerçi ben halsizlikten konuşamaz haldeydim. Annem gece bir anda ateşimin çıktığını söylediği anda kuzenim araya girerek voleybol oynarken bir anda başımın döndüğünü söyledi. Annem şaşırmıştı çünkü daha önce hiç böyle bir şey başımıza gelmemişti. Ben doktorla birlikte muayene odasına giderken annem kantine kahve almaya gitmişti kuzenim ise okuldaki müdür yardımcısına yarın okula gelemeyeceğimizle ilgili mesaj atıyordu. Bir yarım saat sonra doktor bir şeyimin olmadığını sadece gün içinde çok yorulduğumu ve aç kaldığımı söyledi. Rahatlamıştım. O zaman yarın okula gidebilecektim. Bu yüzden hemen eve gidip uyuduk. Ertesi sabah hazırlanıp okula gidiyordum. Fakat anlamsız bir şekilde hala çok yorgundum. Sanki üstüme 10 kilo bir yük atılmışta onu taşımak zorundaymışım gibi. Ancak bunu anneme söyleyemedim daha da endişelenmesin diye. Derslerden de  geri kalmak istemiyordum. Okula varmıştım. Güvenliğe selam verdiğim an güvenlik yüzümün bembeyaz olduğumu ve iyi olup olmadığımı sordu. Geçiştirmek için iyiyim dedim ama iyi değildim. Sınıfa girdim çantamı ve montumu asıp sadece oturdum. Annemin çantama koyduğu atıştırmalıklarla kahvaltı ettim. Sonra bir anda hoca sınıfa dalıp dersi başlattı. Herkes ayağı kalktı. Bende kalktım her ne kadar zor olsa da. Dersin hemen bitmesini bekledim. Çok iştahsızdım. Ders bitmişti ve ben hemen okulun revirine koştum. Revir ateşimin olduğunu söyledi ve annemi aradı. Annemi aradı… Annem çok endişelenecekti. 2. Defa fenalaşmıştım. Annem okuldan almıştı ve okula en yakın hastaneye gittik. 2 saat sonra test sonuçlarım çıktı. Lösemiydim. Çok geç kalınmıştı. O başımın döndüğü günden haftalar önce kolumda bir morluk vardı o zamandan beri belirtiler varmış. Tabi hemen tedaviye başlandı. Hastalığım o kadar ilerlemişti ki okula gitmeyi bırakın ayağa kalkıp su bile alamıyordum. O hastane hiçbir şey yapmıyordu. Annem de bunun üzerine beni başka bir hastaneye sevk edilmesini söylemişti. Ertesi gün sevk olmuştum. Sonra bir mucize oldu. Bir el usulca arkamdan gelip omzuma dokundu. (İşte beni yeniden hayata bağlayan doktorum.) Beni acilen ameliyata almaları gerektiğini söyledi. Ameliyata masasında gözlerimi kapattığım gibi açtım. İçimdeki o beni her gün ölüme sürükleyen şey artık içimde değildi. Artık eskisinden daha da dinçtim. O zaman anladım. Hiçbir zaman umudunuzu yitirmeyin.

(Visited 53 times, 1 visits today)