Psikopat veya sosyopat denince aklımıza Hannibal Lechter, Zodiac veya Ted Bundy gibi bir nesle korku salmış seri katiller veya Sherlock holmes gibi manyak karekterler gelse de aslında günümüzde hayatımızdaki insanların çoğu sosyopat veya psikopattır. Yaygın kanıya göre normal bir toplumun yüzde 33’ünde psikopat görülürken bu oran sosyopatlarda yüzde 3’e kadar iner. Madem etrafımızda bu kadar büyük bir oranda bulunmaktalar isterseniz bir tanıyalım şunları.
Psikopatlık ve sosyopatlık “Anti-Sosyal Kişilik Bozukluğu” olarak da bilinir. Psikopatlığın yalan söyleme, yalan söylemeye eğimlilik, başı bozukluk, sorumsuzluk, kibir, düşük irade kontrolü ve empati ve pişmanlık-suçluluk duygularından yoksunluk, insanları kolayca manipüle etme ve dışarıdan gayet normal görünme gibi belirtileri vardır. Mesela bakınız Ted Bundy. Kendi komşularını verdiği ifadeye göre mükemmel bir baba ve komşu, gayet normal bir insan, yardımsever ve cana yakın bir dosttu aslında ABD’ye korku salan ve dünyanın en ünlü seri katillerinden biriydi. Yani anlayacağınız üzere bu manyaklar bir bukalemun misali kendilerini toplum içinde gizleme yeteneğine sahipler.
Genellikle insanların duygularını çok iyi yönlendirirler ancak kendi duygularını tecrübe edemezler. Bu insanlar genellikle fazla karizmatik ve çekici olup iyi bir kariyer sahibi oluyorlar özellikle patron olarak başarılı bir hayat izlerler. Etrafınızda bu özellikleri gösteren birisi varsa merak etmeyin psikopatların sadece yüzde 10’u ağır suç (tecavüz, darp, öldürme, vandalizm vb.) içeren eylemlerde bulunur. Eğer kendinizde bu özelliklerin oluğunu fark ettiyseniz hemen internetten bir psikopatlık testi açın derim. Zaten açmaya ilgi duyduysanız bu cümlemde merak etmeyin psikopat değilsiniz. Bu tür kişilik testleri psikopatların ilgilerini çekmez, kendilerinin farkında olmaz ve karakteristik bozukluklardan endişe duymazlar işte bu yüzden bu hastalıklara Anti-sosyal kişilik bozuklukları denmekte.
Psikopatlar ile sosyopatlar çok farklıdır, aslında benzer özellikleri de mevcut. Pişmanlık, empati ve suçluluk hissetmeme, sorumluluk almama, yasalara veya toplum kurallarına aykırı davranış sergileme isteği, hilebazlık ve manipülasyon bunların başlıcaları. Sosyopatlar normalde duygusal açıdan daha az stabil ve yüksek oranda dürtüleriyle hareket ederler. Davranışları, psikopatlara göre daha dengesiz ve kararsızdır. Sosyopatlar, suç işleme konusunda daha çok dürtülerine göre hareket ederler. Sabırsız oldukları için dürtülerine hemen teslim olup detaylı plan yapmazlar. Psikopatlar ise işleyecekleri suçları en ufak ayrıntısına kadar planlar, yakalanmamak için olası tüm riskleri hesaplamaya çalışırlar. Akıllı olanları ise bıraktıkları ufak ipuçları nedeniyle yakalanırlar. Psikopatlar, içinde bulundukları ana kendilerini çok fazla kaptırmadıkları için hata yapma oranları daha düşüktür. Bu iki bozukluğun arasındaki en temel fark ise psikopati kalıtımsal olarak aktarılır yani psikopat doğarsınız ancak sosyopati çocuk yaşlarında geçirilen travma, istismar veya başka sebeplerden kaynaklı olabilecek beyin hasarlarının sonucudur. Yani kısacası “Psikopat olunmaz, psikopat doğulur”.
O kadar dedik her psikopat seri katil olmak zorunda değil diye, bu kural seri katillerin için de geçerli yani her seri katilin Anti-sosyal kişilik bozukluğuna sahip olması gerekmiyor. Bazıları inanlar üzerinde güç sahibi olduğunu kanıtlamak için öldürüyor. Konumuza geri dönelim sosyopatlar geçmişte yaşadıkları travmadan dolayı hiç kimseyle hiçbir tür bağ kuramazlar kendi çocukları olsa bile. Ancak psikopatların kriz geçirme sebepleri genellikle duygusaldır örneğin sevgilisinin aldatması veya ölmesi intikam duygusu ve nefret gibi güçlü duygu ve olaylar etkisinden dolayı kriz geçirirler. Başta bu iki tür karaktere de bukalemuna benzer demiştim ama buraya kadar okuduysan bazı önemli detayları hak ediyorsun.
1) Psikopatlar, sosyopatlardan daha normal görünür, normal insanların davranışlarını izleyip onları taklit etme becerisine sahip oldukları için
2) Sosyopatlar psikopatlara göre ruhsal olarak daha dengesizdir, sosyopatlar dürtüleriyle hareket ettikleri için bu tarz değişimleri daha çok geçirebilirler
3) Psikopati kadınlarda daha çok görülürken (karmaşıklığın olduğu yerde sistemin arıza yapma olasılığı daha yüksektir) erkekler ise daha çok sosyopat olmaya yatkındır (Duygusuzluk).
4) Psikopati çocuklukta kendini göstermeye başlar.
5)Bir psikopatın içinden katil çıkması için ilk başta öldürmeyi fantezileştirmesi gerekir. İlk başta bu fantazileini peluş hayvanlar üstünde dener. Ama belli bir süre sonra peluş hayvan öldürmek bu fantezisini tatmin edici kılmaz ve canlılara geçer. İlk başta karınca yakma, hayvanlara işkence etme gibi daha az suçlu tavırlar sergiler ama bir gün bakmışsınız daha dün bahçenizde hoplayan bir tavşan yok olmuş, bu böyle devam eder kedi, köpek ama kaybolan hayvanlar gitgide büyür. İşte bu noktada evinizde küçük bir seri katıl beslediğinizi anlamanız gerekir. Yakında bu hayvanlar da bu çocuğu tatmin etmeyecek ve gerçek insanlarda denemek isteyecektir. İşte bu noktada çoğu seri katil gibi hukuka merak salacak, kendisini kısıtlayan bu zincirde bir aralık bulmak isteyecek ve kitapları ezberleyene kadar okuyacaktır. Ama bütün her çocuk bu tarz manyak fanteziler oluşturmayabilir. Bazıları “Tanrıcılık” oynamak isteyip büyük bir şirkette CEO olmak da isteyebilir ya da dünyaca ünlü bir bilim adamı da olmak isteyenler çıkacaktır. O yüzden ne kadar Psikopat adı size kötü bir şeyler gibi gelse de aslında sizi yöneten, sokakta yanınızdan geçen, her gün selamlaştığınız komşunuz vb hayatınızdaki insanların çoğu psikopat. Biz burada ne kadar hepsi seri katil değil desek de dikkatli olun belki bir gün o sevgili komşunuz bir kriz geçirebilir veya patronunuz Tanrıcılığı fazla kaçırabilir nasıl olsa herkes kötü bir gün geçirebilir.
Daha fazla manyakca yazılar için takipte kalın ve önceki Nazi yazımı okumayı unutmayın
Güvenli günler herkese.
Kaynakca:
uplifers.com
groups.google.com
psikologankara.com
tumblr.com