Cumhuriyet Çınarı

Şimdi biri karşınıza geçip size “Cumhuriyet nedir?” sorusunu yöneltseydi, cevabınız ne olurdu? Sözlük tanımına baktığımızda Cumhuriyet; ulusun, egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimi, olarak karşımıza çıkmakta. Ancak eminim ki her Türk vatandaşı Atatürk’ün Türk milletine bıraktığı en kutsal mirası olan Türkiye Cumhuriyeti’ni sözlükteki anlamından çok daha derin tanımlar.

Bundan tam 100 yıl önce Atatürk’ün ışığında, Türk milletinin içindeki cumhuriyet ateşini körükleyen ilk adım aslında tam olarak yoktan var etmenin örneğiydi. Atatürk önderliğinde açılan ilk meclis binası, daha yapımı bile tamamlanmamış bir binaydı; milletvekilleri okullardan alınan sıralar üstünde görev yaptı, halk evlerindeki teneke sobaları meclise bağışladı. Bunlar Cumhuriyet’in hangi temeller üstüne kurulacağının ilk örnekleriydi, Cumhuriyet tohumlarıydı.

Bu günden sonra milletimizin yüreği bu tohumların ekileceği birer toprak haline gelmişti. Türk ulusunun benliğini oluşturan bağımsızlık tutkusu ise bu tohumları besleyen en verimli kaynaktı. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması sonrasında halkın yüreğine ektiği bu tohumlar topraktan yavaş yavaş baş gösterdi. Bu dönemde milletimiz atılan her adıma büyük bir destek gösterdi. Cumhuriyeti bir yönetim biçiminden çok; bir hak, bir özgürlük arayışı ve hatta bir benlik koruması olarak benimsedi. “Çağdaş bir Cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir.” derdi Atatürk. Ve en büyük gayesi olan Cumhuriyet; bundan tam 100 yıl önce, 101 top mermisi eşliğinde ilan edildi.

29 Ekim 1923’ten bu yana milletimizin içindeki tohumlar artık sağlam kökleri olan heybetli çınarlara dönüştü. Cumhuriyet ilkeleri ışığında geçen her yıl bir yaprak daha oluştu. Yetişen her ağacın gölgesinde bir Türk gencinin kalbine Cumhuriyet tohumları ekildi. Her birimiz atalarımızın fedakarlıklarını, Mustafa Kemal’in ilkelerini öğrenerek ve bunları benliğimizin bir parçası olarak benimseyerek kalbimizde çınar ağaçları oluşturduk. Bu çizgide hepimiz cumhuriyeti fedakar Türk milleti için bir hak olarak benimsedik. Ata’mızın bize emanet ettiği vatan gibi; cumhuriyeti de vazgeçilmez kabul ettik.

Geçmişimiz ve geleceğimizle birlikte yürüdüğümüz bu yolda yarınlara karşı umudumuz tam çünkü biz Cumhuriyet gençleriyiz. Onun ilke ve inkılaplarıyla doğmuş ve büyümüş olan bizler Cumhuriyet’i her zaman ellerimizde taşıdığımız kutsal meşaleler olarak görüp ileriye taşıyacağız. İşte bu coşku ve heyecan damarlarımızdaki asil kanda mevcut. Fikirlerimizdeki özgürlüğü yaşam biçimimize de aktarmış olan bizler bu sayede Ata’mızı anlamakla kalmayıp yenilikçi ilke ve inkılaplarını yüzlerce yıl daha yaşatacağız. İçimizdeki cumhuriyet çınarının tohumlarını bağımsızlık tutkumuzun kabuğuna sarıp kardeşlerimize, geleceğimize, temelleri çok daha sağlam bir şekilde teslim edeceğiz. Çünkü biz Cumhuriyet’in 100. yıl gençleriyiz.

(Visited 216 times, 1 visits today)