Doğa aslında insanların ait olduğu yerdir. Her canlı doğada kendini rahatlamış hisseder haksız mıyım? İnsanları rahatlatan renkler de yeşil ve sarıdır. Doğa insanları, tüm canlıları rahatlatır. Doğanın sesi insanı rahatlatmaya yeter. Mesela kuşların cıvıltısı, denizlerde suyun sesi ve şelalede suyun aşağıya doğru düşme sesi. Hani bazen o seslerden uzak kalırız ya, yapabileceğimiz tek şey içi su dolu bir şişeyi kulağımıza koyup sallamak. İnsanların, özellikle çoğu çocuğun şu anda hiç alakası bile yok sadece bilgisayar oyunları ve telefon, oysaki dışarda o kadar güzel yerler var ki. Mesela Surinam adlı bir ülke. Bu ülkenin 147.760 km alanı ağaçlar ile kaplıdır. Bu ülke dünyanın en çok ağacı olan ülkelerden biridir.
Japonya nın ise 253.203 km ormanlık alanı vardır ve Japonya da aynı şekilde dünyanın en çok ormanlık alanı olan ülkelerden bir tanesidir. Doğamızı korumak da çok önemli. Nasıl mı? İlk olarak mesela çöplerinizi yere değil de çöpe atarak başlayabilirsiniz sonra ormanlık bir alanda camlarınızı yere atmayın. Hem orada yaşayan canlılara hem de oradaki bitkilere zarar verirsiniz. Yere attığınız camları sadece küçük bir cam parçası diyip doğaya atmamalıyız. O küçük cam parçalarından binlerce orman yangını gerçekleşti ve birçok canlı öldü.En ufak cam parçaları bile büyük can kayıplarına neden oluyor. Doğamızı korumak için aynı zamanda bol bol fidan dikmeliyiz ve kağıtlarımızı boş yere harcamamalıyız. Kağıtlar ağaçlardan yapılıyor ve her kağıt bir ağaç anlamına gelir. Defterlerinizin de sayfalarının yarısını kullanıp bırakmamalısınız.
Biraz fazla şey yazıyor ama aslında yapması hiç ama hiç zor değil. Doğa özellikle bizler için önemli; doğa olmasaydı, bizler yaşayamıyor olurduk. Oksijen olmazdı, nefes alamazdık. Yani, doğayı sadece hayvanlar için değil kendiniz için de koruyorsunuz. Doğayı korumak hepimizin görevidir ve çok da önemli bir olgu.