Selin bir sabah uyandığında herkesin iç sesini duyabildiğini fark etti. İlk başta garip geldi ama sonra Derin’in düşüncelerini duymaya başladı. Derin, sabah yatağından kalkarken “Bugün Selin’le buluşmalıyım ama bir şey söylemeli miyim?” diye düşünüyordu. Selin biraz korkmuştu ama aynı zamanda merak ediyordu. Derin’in aklındaki düşünceleri duyabilmek, ona yeni bir dünya gibi gelmişti.
O gün okulda Selin Derin’le birlikte yürürken Derin’in “Selin, ona ne kadar yardımcı olsam da bazen hâlâ kötü hissediyorum.” diye içinden geçirdiğini duydum. Selin, Derin’in bu kadar üzgün olduğunu ilk defa fark etti. Hiçbir şey söyleyemedi çünkü Derin’in içindeki bu duyguyu bilmek, ona nasıl yaklaşacağına karar vermesini zorlaştırıyordu.
Derin, Selin’in biraz garip davrandığını fark etti. İçinden “Selin, ne oldu sana? Bugün hiç normal değilsin.” diye düşündü ama Selin, bir süre sonra Derin’in düşüncelerini daha fazla duymanın başını döndürdüğünü fark etti. Her şey bir yüke dönüştü. O günden sonra Selin bu yeteneği kaybetti ama Derin’le ilişkisi hiç eskisi gibi olmadı. Birbirlerinin iç dünyalarını bilmek, her şeyin değişmesine neden olmuştu.