Geçmişten Günümüze Bir Adım

İnsanın en doğal hakkıdır özgürlük. Kim olduğunun bir önemi olmadan saygı duyulmak, fikirlerini ifade edebilmektir. İşte bu yıl, bize bütün bu hakları sunabilmek için atılan büyük adımın, Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutluyoruz. 

Her sene bütün Türkiye’de coşkuyla kutluyoruz bize armağan edilen bu Cumhuriyeti. Bin bir çeşit şenliklerle, tüm Türkiye’yi ay yıldızlı bayrağımızın kan kırmızı rengine büründürerek yansıtmaya çalışıyoruz bu heyecanımızı. Çünkü bizlere bir gelecek bırakabilmek için, Atatürk’ün önderliğinde canla başla savaşan büyüklerimize olan minnettarlığımızı göstermek istiyoruz. Çünkü gururlanıyoruz, canını feda eden milyonlarca askerimizin, beşikteki bebeğini bırakıp cepheye koşan analarımızın ve bunun gibi birçok mücadele veren kahramanımızın hikayelerini duydukça. 

Kurucu iradenin yol ayrımı: 29 Ekim 1923 Cumhuriyet'in ilanı ve perde arkası | Independent Türkçe

Cumhuriyete doğru atılan her bir adımda kahramanlarımızın yanında olarak, bizleri bu günlere getirenlerin en başında yer alır Ata’mız. ‘Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir.’ diyerek de bizlere ne kadar çok güvendiğini ve önemsediğini göstermiştir. Korkusuzca, zekice yönettiği bu halkı her anlamda başarıya sürüklemiş ve modern Türkiye’nin temelini atmıştır. Cesur kurucumuz, Türk halkının aslında neler yapabileceğini hem kendilerine hem de tüm dünyaya göstermekte öncü olmuştur. 

Bundan 100 yıl önce, Cumhuriyetimiz kurulmadan, ülkemiz birçok zorluklarla karşı karşıyaydı. Halkımız, en temel haklarından bile mahrum bırakılmışlardı. Yaşama hakları, yetkili birinin ağzından çıkacak tek kelimeyle sonlandırılabilirdi ve özel hayatları hiçbir güvence altında değildi. Bu durum bütün halkı kapsarken, sadece kadınlara yönelik daha birçok kısıtlama vardı. Ata’mız ve onun liderliğinde ilerleyen büyüklerimiz sayesinde üstesinden gelinen bu durum bizlere eşsiz bir gelecek sunmuştur. Ne yazık ki şu anda sahip olduğumuz bu hakların kıymetini bilmeyen birçok insan var. Fakat bilmiyorlar ki, eğer bizlere bu gelecek vaat edilmeseydi ne durumda olurlardı. 

İşte bu sene, bu eşi benzeri olmayan tarihin yazılışının 100. Yıl dönümü. Kalplerde ayrı bir sevinç, ayrı bir gurur. 100 yıl önce, her şeyini ortaya koyarak savaşan, şu an sahip olduğumuz hakları kazanabilmemiz için büyük fedakârlık gösteren atalarımıza minnet borçluyuz ve onların bizler için çizdiği bu yolda ilerlemeye devam etmeliyiz. Biz cesareti, ileri görüşlülüğü, sabrı onlardan öğrendik. Bu yüzden büyük bir gururla söylemeliyiz ki; NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!  

(Visited 18 times, 1 visits today)