Bir gün Elif, Lily, Çınar ve Emir’le birlikte top oynuyorduk. Top bir binanın arkasına kaçtı ve almaya giderken bir kapı gördük. Üzerinde girilmez yazan aynı zamanda merak uyandıran gizemli bir kapıydı. Herkes kapının arkasında neler olduğunu merak ediyordu. En sonunda dayanamadım girilmez yazan kapıyı sonuna kadar açtım ve hepimiz içeri girdik. İçerisi çok karanlıktı Lily’nin çantasında 6 tane fener Çınar’ın cebinde de 6 tane pil vardı maalesef 3 feneri açabildik. İçeriye bir adım attık ve ne görelim bubi tuzakları… Tuzakları geçerken uzunca bir tünel olduğunu fark ettim ve ”herkes fenerini alsın gidiyoruz” dedim. Karanlıkta yaklaşık yarım saat yürüdük bu arada karnımız çok acıkmıştı. Emir’in çantasında yiyecekler benim çantamda ise sular vardı. Karnımızı doyurduktan sonra biraz daha yürüdük ve yolda bir halı gördük, halının altında bir harita bulduk. Haritaya bakarak yolumuza devam ettik. Haritanın üzerinde bir çarpı işareti vardı o arada önümüze minik bir araba çıktı. Arabaya atladık ve ben sürmeye başladım. Emir duvardaki kocaman kırmızı çarpı işaretini fark etti hemen durduk altındaki kutuyu gördük. Kutuyu açtığımızda içinden konuşan bir köpek çıktı çok heyecanlandık. Köpek bize ”buraya nasıl geldiniz?” dedi. Elif fısıldayarak arkadaşlar ben korkmaya başladım hadi hemen dönelim, dedi. Bu arada fenerlerimizin pili bitti ve benim çantamda kavanozlar vardı içlerine ateş böceklerini koyarak aynı yoldan koşarak geri döndük.