Kalıcı Miras

İnsanın var olmasıyla birlikte birçok kavram anlam kazanmış ve ilk insandan bu yana tartışılmakta olan iki temel kavram iyilik ve kötülük olmuştur. Nefesimizi tutarak iyi ve kötünün savaşına şahit olduğumuz çizgi filmleri izlediğimiz günlerden bu yana iyilik ve kötülük arasında hep bir ayrım yapma ihtiyacı duymuşuzdur. Bunun yanı sıra günlük yaşamımızda da çelişen bu iki kavramın kaynağıyla ilgili zaman zaman kulaktan dolma bilgiler duymaktayız. Peki iyilik ve kötülüğü yaratılışımızdan itibaren mi içimizde barındırıyoruz? İnsanoğlu doğuştan iyi veya kötüdür denilebilir mi? 

Doğuştan gelen mizacımız, karakterimizin büyük bir kısmını oluşturmaktadır bahsini duymuşsunuzdur. Peki bu kime göre neye göre doğru? Benim kanaatim yeni doğan bebeklerin tamamen masum olduğundan yana. Masum olmalarının altında yatan sebep içlerinde hiç kötülük olmaması değil yola hangisiyle devam edecekleri hakkında en ufak bir fikre sahip olmamaları, onlara bir pusula gibi doğru yolu gösterecek bir aileye ihtiyaç duymalarıdır. Gözünü dünyaya yeni açan bir bebeğin doğruyu veya yanlışı idrak edebilmesindeki bütün görev bebeği yetiştiren ailede başlar. Hırsızlıkla geçinen bir ailenin yeni doğan bebeğini düşünün. Doğal olarak ailesininin davranışları bu denli masum bebeğe yansıyacak ve bebeğin içindeki iyilik tohumları zamanla yok olacak, içinde bir kötülük ağacı dallanacak. Balık baştan kokar misali.                                                                                                                                                                                                                                    Bebekler üzerinde yapılan bir araştırmadan bahsetmek istiyorum: Bu araştırmada insanın iyilik ve kötülük olgusuna doğuştan getirdiği tepkiler ölçülüyor. Araştırma bebeklerin ne kadar masum varlıklar olduğunu tekrar tekrar göz önüne seriyor. Bebeklere 3 adet kukla veriliyor. Kuklalardan biri oyuncak dolu kutuyu açmaya çalışıyor, diğeri bu mücadeleye yardım ediyor ve sonuncu kukla kutu tam açılacakken kutuyu kapatıyor. Deneyin sonunda bu iyi ve kötü kuklalar bebeklere uzatılıyor. Bebeklerin %75’inden fazlası, tercihlerini defalarca iyi olan kukladan yana kullanıyorlar.                                                                                                                                                    Aslında olay şu noktadadır: Doğuştan kendimizle birlikte getirdiğimiz birçok kavram vardır. Adalet, iyilik, kötülük, hırs, kıskançlık, benlik… Bunlardan hangisini kendimizden bağımsız büyütür, besler ve yüceltirsek bizim nasıl birisi olacağımızı açığa çıkarır ve bu doğrultuda şekilleneceğimizi gösterir.                                                                           İyi veya kötü davranışlarımızı çocukluğumuzda bilinçaltımıza yerleşen şeylerin tetiklediği söylenebilir ancak bu çevreye karşı tutumumuzun doğuştan belli olacağının göstergesi değildir. Bu nedenle doğduğumuz andan karakterimizin oluştuğu ana kadar ,yetişkin bireyler olana kadar, benimsediğimiz davranışlar hayatımızın geri kalanındaki davranışlarımızla paralellik gösterir.                                                                                                             Aslında iyilik ve kötülük düşünce tarzıdır. İyilik yapan iyilik bulur felsefesini benimseyen bir bireyin kötülüğe yönelmesi beklenmez. İnsanoğlu yaşadığı döngü içerisindeki durumlar karşısında tepki verme eğilimindedir ve vereceği tepkinin iyi veya kötü olması kendi tercihleri doğrultusundadır. 

Yeni doğduğumuz andan itibaren içimizde her ne kadar iyilik ve kötülük fıtratı bulunsa da bunları harekete geçiremediğimizden dolayı bize iyi veya kötü tanısı konulamaz. Aslında küçükken her şeyin farkındayız ancak çevremiz, eğitimimiz ve yaşadıklarımız sonucunda şekilleniyoruz. Yola devam ettiğimiz seçim çevremizdekilerin davranışlarını bir ayna misali yansıtır ve karakterimiz böylece oturur. Kısacası her insan içinde iyilik ve kötülükle doğar, önemli olan yola hangisiyle devam ettiğimizdir ve bu yola devam ederken ailemiz başta olmak üzere bizi etkileyecek olan çevremizdir. İyilik de kötülük de bir miras gibi kalıcıdır, nesilden nesile aktarılır.

(Visited 23 times, 1 visits today)