Plaj Hayati

Plaj denince insanın aklına sakinlik, sıcak hava, deniz ve mutluluk gelir. Plajlar, sıcak kum, masmavi bir denizi hatırlatır insana. O güzel yaz günlerini, güzel bir plajda geçirmek istemeyen yoktur eminim ki. Şöyle düşünün ki sahildesiniz deniz masmavi, çarşaf gibi dümdüz, sepserin bir denizde yüzdüğünüzü hayal edin. Etrafınız o kadar kalabalık ki; Önünüzde ilerleyecek yer yok. İnsanlar denizin keyfini çıkarıyor sizde çıkarın buna hakkınız var, tadını çıkarın. Güneş parıl parıl parlıyor, göz alıyor. Güneşe yatıp bronzlaşmayı sever misiniz? Ben bayılırım, bence güneş ve deniz ikilisi insanı rahatlatıyor. Bazen kendi kendime şunları sayıklıyorum; Güzel günler görsem, gittiğim her yerde. Sıcak sahiller, gülen insanlar…  Ama kim inandırabilirdi? İşte sahil bize buna inandırıcak.

Denize gelirsek siz sıcak denize girmeyi mi soğuk denize mi girmeyi seversiniz? Açıkçası güneşin altında çok durduğumuz zaman vücut ısımız artıyor ve deniz sıcak olsa bile bize soğuk gelebiliyor ama bence her zaman sıcak deniz daha iyi. Nedeni ise soğuk denizde üşümek dışında hiçbir şey yapamıyorsunuz, yüzmeye odaklanamıyor insan. Masmavi bir deniz insanı usulca çağırıyor. Parıldayan güneş karşısında ısınan sıcak kumda ayaklarınız yanıyor ve geri çekiliyorsunuz. Plajlar genellikle haziran, temmuz ve ağustos aylarında kalabalık olur. Çocukların denize girerken arkadaşlarıyla bağırarak konuşmaları sizin sakinleşmenizi engelleyebilir. Sahilde güneşlenirken müzik dinlemek insanı mutlu eder üstüne üslük eğer müzik aşığıysanız sizi dinlendirir.

Denize hiç gün batımında ya da gece girdiniz mi? Deniz geceleri, sabaha göre daha sıcak olur. Gün batımını izleyerek denize girmek ise keyif vermenin ötesinde olan zevk veren ve izleyerek dalacağınız bir ortam. Hem sabah çocukların sesinden ve kalabalıktan rahatsız oluyorsanız gün batımında denize girmek sizin için çok iyi bir seçenek. Denizin derinliklerinden korkar mısınız? Açıkçası denizin derinliğinden değil denizin içinden çıkacak şeylerden korkuyor denizden korkan insanlar. Ama korkunuzu yenip bu güzel denizde korkusuz bir şekilde yüzüp denizin verdiği o rahatlığı hissetmenizi içtenlikle istiyorum. O kadar denizden, denizin güzelliğinden bahsettim, sizin denizin insanı rahatlatma, sakinleştirme özelliğine inanıyor musunuz? İlla denize girmek zorunda değilsiniz, kumda yatıp gökyüzünü izlemek, o sıcacık kumun üstünde yatıp kendinizi sessizliğin içine bırakmak… Bunları o kadar rahat söylüyorum neden diye sorarsanız hepsini kendimi rahatlatmak, sinirimi geçirmek için yaptım. İnsanlar  diyorlar ki bi insanın bir sürü arkadaşa ihtiyacı var. Ben size bunu lafı açıklayıp gidicem. Arkadaş.. aslında hiçbir şey içinizden nasıl diyorsunuz ama en güvendiğiniz insan sizi bırakıp gidince kimseyi istemiyorsunuz. Yani siz kendi içinizdeki sesle tartışırken, dışınız yalnız ve tek olduğu için üzülüyor ama yalnız olup tek başınıza vakit geçirin. En önemlisi de kendinize değer verin. Deniz diyince aklıma bunlar geliyor. Deniz de yalnız biz gelene kadar ama tek mutlu olmaya çalışıyor eminim. Asla bir şeye üzülmeyin.

 

(Visited 16 times, 1 visits today)