Yokuşun Tepesine Ulaşmak İçin

Çoğu zaman düştüğünde kalkmak zor gelir ama kalkmak icap eder zira yaşam durmak bilmeyen bir yarıştır koşmaya devam etmen gerekir. Ama zaman zaman hepimizin niçin koştuğunu bilmediği anlar olur yorulduğumuz, vazgeçmek, kaçmak istediğimiz zamanlar. Peki, zorlukların fazla geldiği zamanlarda geri mi dönmeliyiz yoksa silkelenip devam mı etmeliyiz?

Paulo Coelho ‘’ Ok ancak, geri çekilerek atılır. Hayat seni zorluklara geri çekiyorsa, seni daha büyük bir şeye fırlatacağı içindir. Nişan almaya devam et! ‘’ demiştir.  Her zorluğun sizi daha iyi bir yere ulaştıracağı gibi. Bu yüzden o patikadan çıkmadan koşmaya devam edin. Evet, bu patika süresince birçok yokuşla karşılaşırız. Bu yokuşlar bizi zorlar. Bazen düşeriz, zaman zaman dizimiz kanar fakat burada odaklanmamız gereken konu yokuş boyunca hangi taşa basmamız gerektiğini, doğru ayakkabıyı giymemiz gerektiği gibi, bizlere bir sonraki yokuşta destek olacak şeyleri öğrenebilmiş olmamızdır. Dizimizdeki kan normal olarak durur fakat ara sıra iz bırakır. Arnold Bennett ‘’ Yokuş aşağı gitmek kolaydır ama manzara tepelerden seyredilir.’’ demiştir. Bu yüzden izlerde kalsa o yokuşu çıkmaya devam etmek gerekir.

Hayatın bize verdiği en büyük nasihatlerden biri başarının insanoğlu için fazlaca mühim bir kıstas olmasıdır. Bu çocukluktan beri bizlere kodlanır. Hepimizin 1. ya da 2. sınıf döneminde ailelerimizin konuşmamızı istemediği başarısız bir çocuk vardır. O çocuk bir ihtimal en yakın arkadaşısınız olacaktır fakat alfabeyi geç öğrendiği onunla arkadaş olmayız. En yakınındaki, seni koşulsuz sevdiğine inandığın insanlar bile elbet başarısızlıklarının yanında durmak istemez ama mevzu başarılara ulaşınca hepimiz kupayı birlikte kaldırmak ister. Dostoyevski ‘’Zorluk, bir taş duvar demektir.’’ demiştir. Çoğu öğrenci şu an o duvarı tırmanıyor. Ama duvarın diğer tarafında mutlu olacağımıza inanmalıyız. Kazanamayacağımız bir yarışın içindeyiz belki istediğimiz yerlere varamayacağız. Bazı kişiler doğuştan şanslı doğar. Bazıları çok varlıklı doğar hayat boyu çalışmalarına gerek kalmaz. Bazıları kabiliyetli doğar karşılarına bir şans çıkar hayatları kurtulur. Geri kalanlar ise çalışmaya mahkûmuz. Ama bu o denli kötü bir şey değil zira bu yarışı kazanmakta işimize yaramayan bilgiler bir gün bir metroda, belki bir gün faturaları öderken, hatta bir denizin ortasında hayatımızı kurtarabilir.  Zorluklarla mücadele etmeden, kendinizi, hayatı anlayamaz ve öğrenemezsiniz. Bir gün gelecek ki biz kötü deneyimlerimden oluşturduğumuz merdivenle güvenle yukarı çıkarken. Kolay yoldan gidenler kırık merdiven basamaklarından aşağı düşecek. Ve en yukarı çıktığımızda bütün zorlukları eski bir dost gibi selamlayıp, başarmanın yarattığı yeni umutlarla devam edeceğiz.

İlerlediğiniz yolda hiç bir zorlukla karşılaşmıyorsanız, bilin ki o yol asla sizi doğruya ulaştırmaz. Zorluklar hayatın bir parçasıdır onların altında kalmamalıyız. Gassion’’ Zorluklar, hayatımızın bileği taşıdır, biz onlara sürtüne sürtüne keskinleşiriz.’’ demiştir. Keskinleştikçe diğer zorluklar daha küçük gelmeye başlar. Bu yüzden bizler zorluklar karşısında parçalanmak yerine bilenmeliyiz.

(Visited 80 times, 1 visits today)