Evreka

Arşimet’in Milattan Önce 280’li yıllarda İtalya’da doğduğu söylenmektedir fakat doğum tarihi tam olarak bilinmez. Babası astronom olduğu için Arşimet’in de kendisi gibi bir bilim insanı ve matematikçi olmasında rolü vardır. Arşimet de babası gibi bilimle ilgilenmeye başlar ve büyüdüğünde çok ünlü bir bilim insanı ve matematik öğretmeni olur. Bir hikayeye göre bir kral bir kuyumcudan kendine saf altından bir taç yapmasını ister. Kuyumcu tacı yapar ve krala verir. Fakat kral tacın saf altın olup olmadığından şüphelenir. Tacın içine biraz da gümüş karıştırıldığını düşünür ama emin olamaz. Bu sırada Arşimet ünlenmiş bir bilim insanıdır. Kral tacın saf altın olup olmadığını öğrenmesi için Arşimet’e bir görev verir. Görevi tacın içine gümüş karıştırılıp karıştırılmadığını öğrenmektir. Ama bu görevi kesin bir şekilde sonuçlandırmak imkansız gibidir çünkü daha önce hiç kimse karıştırılmış iki maddeyi birbirinden ayıran bir özellik bulmamıştır. Arşimet bunun üzerine düşünür ve sonunda aklına bir fikir gelir. Krala gidip bir külçe altın ister. Bunun yapacağı test için gerekli olduğunu ve işi bittiğinde geri vereceğini söyler. Kral  bunu uygun görür. Sonra Arşimet hamama gider ve iki tasa su doldurur. İlk tasa tacı, diğerine de altın külçesini koyar, külçenin battığını  tacın ise yüzdüğünü görür. Buradan da tacın yoğunluğunun altından düşük olduğunu yani tacın saf altın olmadığını görür.

Burada hem görevini yapmış hem suyun kaldırma kuvvetini bulmuş hem de yoğunluğun su üzerinde kalmaya veya batmaya etkisi olduğunu görmüştür. Sonra da “Evreka” diye bağırarak hamamdan dışarı koşmuş. Evreka sözü bu yüzden çok ünlenmiştir. Krala gidip  tacın saf altın olmadığını ve kuyumcunun kralı kandırdığını söylemiş ve krala bunu kanıtlamıştır. Kral da bunun üzerine kuyumcuyu yakalatmış ve kendisini kandırdığı için onu cezalandırmıştır. Böylece Arşimet kral tarafından ödüllendirilmiş ve daha da ünlenmiştir.

Yıllar sonra Romalılar İtalya’yı işgal ettiklerinde Arşimet hayatını kaybetmiştir. Bununla ilgili birçok senaryo vardır fakat hepsinin sonu aynı şekilde bitmektedir. Bu yüzden ben sadece bir tanesini anlatacağım. Romalı askerler şehri işgal ettiklerinde Arşimet işgali hiç umursamadan toprağa çemberler ve değişik şekiller çizerek işlemler yapıyormuş. O sırada askerler gelmiş ve ona teslim olmasını söylemişler. Arşimet’in yaptığı tek şey ise “Şekillerimin üzerine basmayın.” demek olmuş. Askerler de kendilerini ciddiye almadığını düşündükleri için onu orada öldürmüşler. Roma Generali tarihin en başarılı ve zeki bilim insanlarından biri kendi askerleri tarafından öldürdüğü için üzülmüş, fakat yapacak bir şey yokmuş. Arşimet’in hayatı da böyle son bulmuş.
indir (1)

(Visited 217 times, 1 visits today)