Bitmeyen Kavga

“En kutsal kazanç, alın teri ile kazanılan helal kazançtır.”

İşçi kıymetlidir. Emeğinden kazanır parasını. Katlandığı onca zorluk karşılıksız kalmamalı elbet. Verdiği onca emeğin karşılığında işvereninden uygun bir ücret talep etmek en doğal hakkıdır işçinin. Ne yazık ki bu talep karşılıksız kalıyor. Hem de yüzyıllardan beri.

“Eserlerinde işçi sınıfının gündelik ilişkilerini, yaşam koşulları ve mücadelelerini, çağımızın toplumsal meselelerini tüm insani ayrıntılarıyla resmederek haklı ürüne kavuşmuş olan John Steinbeck, büyük romanı Bitmeyen Kavga’da destansı bir direnişi konu alıyor. Son derece zor koşullarda yaşayan ve aldıkları ücretle karınlarını bile doyurmayan meyve toplayıcıları örgütlenerek ellerindeki yegane silah olan greve başvururlar. Kapitalist toprak sahipleri ise mücadelenin yayılmasını engellemekte kararlıdır. Çok güçlü ve kendilerinden emindirler, işçilerin örgütlenmesini yeri gelirse kanla, yeri gelirse grev liderlerini satın alarak yıkmaya hazırdırlar, fakat hesaba katmadıkları bir unsur vardır.”

Kıymetli yazar John Steinback, Bitmeyen Kavga (In Dubious Battle) isimli romanında bu adaletsizliğe parmak basmış. Bir elma tarlasında meyve toplayıcılık işiyle uğraşan işçilerin maaşına ciddi bir indirim uygulanıyor. Kazandıkları tüm parayı bir tarladan diğerine giderken harcamak durumunda kalan işçiler bu duruma daha fazla katlanamıyor haliyle. Grev artık kaçınılmaz. Bunun üzerine Amerikan Komünist Partisi*, grevin başarıyla sonuçlanması için iki tane esaslı Marksist parti üyesini o bölgeye gönderme kararı alıyor. Bunlar Mac ve Jim.

Steinbeck, bu romanında da ziyadesiyle sade bir üslup kullanmış. Bölüm başlarında ve sonlarında yaptığı tek tük betimlemeler insanı alıp götürüyor adeta. Kitapta daha çok karakterler arasında geçen diyaloglara tanık oluyoruz, tıpkı diğer romanlarında olduğu gibi. Sürükleyicilik desen, hat safhada. Zira bu, öyle sıradan bir direniş değil. Kapitalist toprak sahipleri rahat durmayacak, grevi sonlandırmak için ellerindeki tüm gücü kullanacaklardır. Olaylara haksızlığa uğramış emekçilerin gözünden bakmak isteyenler için ideal bir roman.

Steinbeck ezilen işçilerin yanı sıra, Komünizm ideolojisinin halk arasında bir tehlike olarak görülmesine de yakınıyor bu yapıtında. Her fırsatta ortaya koyuvermiş provokatör tavrını. Bu iddiamı siz değerli okurlarıma kanıtlamak için kitaptan ufak bir alıntı yapıp yazımı noktalamak isterim izninizle. Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle. Dostlukla.

“Eğer otuz dönüm toprağa ve bir milyon dolara sahipsen kızılların** alayı vatan hainidir. Ama London için, bir işçi için onlar, domuz gibi değil, insan gibi yaşamanız uğruna size yardımcı olmaya çalışan insanlardır,”

Karakterler

  • Mac, partinin önde gelen isimlerinden biridir. Dolayısıyla grev hakkında çok şey bilmektedir. Genç yoldaşı Jim için örnek bir kişiliktir.
  • Jim, partiye yeni katılan bir genç bir delikanlıdır. Babası, esaslı bir komünisttir ve yaptıkları sebebiyle ün salmıştır.
  • London, işçiler arasında sevilen, iri yarı bir adamdır. Saftır. Mac’ten aldığı talimatlar doğrultusunda greve başkanlık eder.
  • Lisa, London’ın kızıdır. Mac ve Jim’in London’ın güvenini kazanmasında büyük bir rol oynar.
  • Joy, birinci dünya savaşı gazisidir. Ağzı bozuk ancak bir o kadar da aktif bir komünisttir. Mac’in arkadaşıdır. Polis tarafından devamlı şiddete maruz kaldığından beyni hasar görmüştür.

* – Kitapta bahsi geçen partinin Amerikan Komünist Partisi olup olmadığı bilinmiyor.
** – Komünistler için kullanılan bir lakap.

kaynakça: http://www.selyayincilik.com/kitap/bitmeyen-kavga-1187

https://tr.wikipedia.org/wiki/Bitmeyen_Kavga

 

(Visited 745 times, 1 visits today)