Fikirler Ebedîdir

Feminizm, ateizm, komünizm, anarşizm, liberalizm, muhafazakârlık, Nazizm… Bunların hepsi birer ideoloji ve çoğunun bir öncüsü var. Liberalizmin öncüsü olarak John Locke’ı gösterebiliriz. Karl Marx ise komünizmin öncüsüdür. Hepimizin bildiği üzere hala komünistler ve liberalistler var. Alt dallarını saymazsak genel fikir hiç değişmedi. Feministler hala daha 1900’lerin ortalarında ortaya atılan “kadın-erkek eşitliği” fikrini benimsemektedir. Size çok ilginç bir şey söyleyeceğim: Bahsettiğim bu insanların veya bu akımları ortaya atan insanların hepsi şu an toprağın altında. Peki, fikirleri… Onlar öldü mü sizce?

Fikirlerin ölmediği noktada sadece ideolojilerden bahsetmek de yeterli olmaz. Barcelona’daki La Familia Sagrada kilisesinden örnek verebiliriz. Gaudi tasarlamaktaydı o kiliseyi. Bir tramvayın altında kalmadan önce kilise yapma fikri gelmiş aklına ve kiliseyi tasarlamış daha sonra da inşaatı başlatmıştı. O tramvayın altında ezildi ama fikri yaşamaya devam etti. Sadece tasarımları eski olduğundan ve kendince tasarladığından mimarların bu tasarımı çözmesi sıkıntıydı. Bu da fikirlerini ifade edemeden öldüğü anlamına gelir.

Diğer bir konu da fikrinizi nasıl beyan ettiğiniz.  Kanaatimce yazılı fikir beyanının en başarılı örneği “Komünist Manifesto”dur. Sözel olarak düşünce aktarımında ise Hitler’in hitabet yeteneğidir. Fikir ya da düşüncenin sözel olarak ya da yazılı olarak ifade edilmesi zorunlu değildir. Aynı zamanda hareketlerle de –hatta bazen istemeden- ifade edilir. En güzel örnek düşünce sistemlerinin temsili el hareketleri. İşaret ve orta parmağı kaldırmak aynı zamanda diğer parmakları kapalı tutmak barışı ifade eder. İşaret ve serçe parmaklar açık ve diğer parmakların kapalı olması ise rock müziği temsil eder. Bunlar da birer fikir, birer düşüncedir.

Bazı fikirler sayıca az kişi tarafından kabul edilirken bazıları büyük bir kalabalık tarafından kabul görür. Şu zamanlarda Nazist çok kişi göremezsiniz fakat bir sürü teist insan görebilirsiniz.

Fikirleri etkileyen en büyük faktör zamandır. Fikir zaman içinde gelişir, zaman içinde kaybolur. Fransız İhtilali 1789 senesinde gerçekleşmiştir fakat Avrupa’daki etkileri, 1. Dünya Savaşı’nı başlatmıştır.  Panslavizm gibi bağımsızlık temalı düşünceler tüm dünyaya yayılmış ve imparatorluk gibi çok uluslu devletlerin çökmesine neden olmuştur. Aynı zamanda Zeus, Poseidon gibi tanrıların oluşturduğu inanç sistemleri yavaş yavaş kaybolmuş ve mitolojiye dönüşmüştür. Fark ettiyseniz daha doğru şekilde aktarılıp devam ettirilen hiçbir fikrin öldüğü görülmemiştir. Bazıları zaman içinde kaybolmuş, bazıları ise aktarılmadığı için unutulmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti’nin mimarı Mustafa Kemal Atatürk’ten bahsetmeden olmaz. Böyle büyük fikir, ilham alınacak düşünceler hiçbir şekilde göz ardı edilemez, edilmemiş ve edilmeyecektir. Şu an bedenen aramızda olmasa bile fikri hala kalbimiz ve aklımızdadır. Bizim görevimiz fikirlerinin gereğini yapmaktır. Bir başka görevimiz ise bu fikirlerin kaybolmamasını sağlamaktır.

Unutmayın fikirler ölmez, kaybolur. Kaybolan fikri getirmek zordur. Ama kaybolmamasını sağlamak daha da zordur.

(Visited 471 times, 1 visits today)