Mars’taki Olay

Her zamanki gibi normal bir gündü. Bazenleri değişik olaylar olsa da Mars’taki yaşama çoğunlukla herkes alışmıştı. Bu değişik olayların kim veya ne tarafından gerçekleştiğini hala araştırıyorlar ve halka sakin kalmalarını kimin veya neyin bu olaylara sebep olduklarını bulacaklarını söylüyorlar. Ben ve arkadaşlarım meraklı olduğumuz ve yerimizde duramadığımız için tabiki de kimin veya neyin bu olaylara sebep olduğunu bulamaya çalışıyoruz. Şu ana kadar pek bir şey bulamadık. Bugün yine bir şeyler araştıracağız. Hep beraber toplandığımız bir yer var. Oraya giderken sürekli birisi beni izliyormuş gibi hissediyorum. Toplandığımız yere MEKÇEÇ adını verdik. Çünkü adlarımızın baş harflerinin birleşimi. MEKÇEÇ’e vardığımda herkes ordaydı. Melis ‘’Sabahtan beri seni bekliyoruz gelmeseydin.’’ dedi bende ‘’Geldim işte. Neyse bugün neyi araştıracağız?’’ diye sordum. Çağla ‘’Bugün haritada olayların yaşandığı yerleri haritada işaretleyeyip o bölgede araştırma yapacağız.’’ dedi. O sırada Çınar masaya haritayı koyup altı tane kırmızı kalem çıkardı. Hepimiz masanın etrafında daire olduk ve telefonlarımızdan olayların yaşandığı yerleri bulmaya başladık. İlk yer Ebrar’dan geldi. İkinci yer Kıvanç’tan geldi. Üç, dört, beş, altı, yedi derken hepsinin belirli bir bölgede olduğunu fark ettik ve oraya gitmeye hazırlandık. Oraya giderken yine birisinin bizi izlediği hissine kapıldım. En sonunda o alana geldik. Her şey normal gözüküyordu. Tam o sırada Çağla çantasından bir kaç tane mini kamera çıkartıp bunları sokaklarda bir yerlere yerleştirmemizi istedi. Kişi başı iki kamera alıp dağıldık. Birincisini sokak lambasının yanına gidip oraya yerleştirdim. İkincisini ise bir ağacın yapraklarının arasına yerleştirip geri döndüm. Bir süre sonra geri kalanlar da geldi ve MEKÇEÇ’e geri dönemeye başladık. Bu sefer yolda giderken o garip hisse kapılmadım. MEKÇEÇ’e geri döndüğümüzde Çağla hepimize birer tablet verdi ve kameraları izlememizi istedi. Çıkmadan önce bir dahaki toplantının değişik bir olayı kayıt altına aldığımızda

 olmasına anlaştık. Evime dönerken tableti izliyordum değişik bir olay olmadığı için biraz sıkıcıydı. Evime vardığımda tableti baş ucu masama bıraktım ve koltukta telefona bakmaya başladım. Yarım saat kadar sonra tableti kontrol etmek istedim. İlk önce önceki yarım saatin hızlandırılmış versiyonunu izledim ondan sonra o anda olan şeyleri izlemeye başladım. Bir süre sonra ekran karardı ve bende kontrol etmem gerektiği hissine kapıldım. Hemen hazırlanıp dışarı çıktım. Kameranın olduğu yere çok yaklaşmıştım. Sonunda kameranın yanına vardım ve kontrol etmeye başladım. Sonunda açıldı ve bende geri dönmeye başladım. Oradan tam uzaklaşmak üzereyken omzuma bir el dokundu. İrkildim ve hemen arkamı döndüm. Hiç kimse olmadığını görünce daha çok şaşırdım. Sağa sola bakmaya başladım. Hiç kimse yoktu. Tam geri dönmeye başlamadan önce arkamda tekrar birisi olduğunu hissettim ve arkamı döndüm. Yine kimse yoktu. İyice korkmuştum. Ondan sonra yerdeki bir şey

dikkatimi çekti. Küçük bir ışığa benziyordu. Eğilip elime aldım. Küçük bir hologram makinesiydi. Tam o sırada çalıştı ve bir insan figürü ortaya çıktı. Şimdi ne olduğunu anlamaya başlamıştım. Başından beri Mars’a gelmek istemeyenler geri dönmek isteyenler vardı. Eski bir arkadaşım da öyle düşünüyordu. Hatta bana bir ara geri dönmek için planlar yaptığını söylemişti ama ben pek takmamıştım. Bunu düşünür düşünmez bizimkileri aradım. Ve MEKÇEÇ’e doğru koşmaya başladım. Uzun konuşmalar sonrasında araştırmayı yapan uzmanlara kanıtlarımızı götürmek için hazırlanıp çıktık. Onlar da bizimle aynı şekilde düşünmüşlerdi. Sonunda garip olaylar olmadan yaşamaya başladık. Geri dönmek isteyenler biraz üzüldü ama neyse onlar da alışırlar.

(Visited 34 times, 1 visits today)