Bir gün sokakta yürüyordum. Havaya baktım, yağmurlu ve soğuktu. Şapkamı ve maskemi taktıktan sonra arkadaşım Zeynep’in evine gitmek için kapıdan adımımı attım, ama sonra paramın olmadığını fark edip babamın ceketinin cebinden para aldım. Taksiyi çağırdım ve Zeynep’in evine doğru yola koyulduk. Zeynep’in evine gelmiştim. Kapıyı çaldım ve kapıyı Leyla Teyze (Zeynep’in annesi) açtı ve bana Zeynep seni yukarıda bekliyor dedi. Yukarıya Zeynep’in yanına çıktık ve beraber oyun oynayıp yemek yiyip köpeği Pati ile vakit geçirdik. Sonra Leyla Teyze’nin telefonu çaldı. Arayan annemdi. Şaşırmıştım çünkü normalde annem bu saatte aramazdı ama hiç itiraz etmeden evin yolunu tuttum. Yolda yürürken yağmur iyice arttı, ben de yakındaki bir banka oturdum. Bankın arkasında hareket eden bir koli vardı. Hiç umursamadım ve önüme döndüm. İşte tam o anda bir mucize oldu ve bir el omzuma dokundu. Şaşırmış ve birazcık da korkmuştum. Sonra arkamı dönüp kolinin içine baktım. İçinde çok tatlı bir köpek vardı, pofuduk tüylü, zeytin gözlü, çok tatlı bir köpekti. Üşümesin diye kucağıma alıp montumla sardım. Tam o an hava açılmıştı. Köpekle birlikte evin yolunu tuttum. Yolda yürürken köpeğe hangi adı vereceğimi düşünüyordum, çünkü aklımda bir sürü isim vardı. Eve geldiğimizde annem kapıyı açtı ve ilk söylediği kelime “Çok tatlı, nerden buldun?” oldu. Bende olan hikayeyi tek tek anneme anlattım. Çok şaşırdı. Sonra köpeği yıkayıp temizledik. Akşam oldu ve babam geldi. Hızlıca köpeğin aşılarını yaptırıp eve getirdik. Ailecek karar verdikten sonra köpeğimizin isminin Zeytin olmasına karar verdik ve kucağımıza alıp yeni aile üyemizin ilk tasmasını taktık.
MUTLU SON