Özgür müsün?

  1. Yüzyıl insanlığı öyle bir noktayagetirdikiartık insanlar gözlerini ilk açtığında kendilerene esnemek için fırsat bile vermeden telefonlarına sarılır hale geldiler. Uyurken geçirdikleri vakti vücütlarını dinlendirmek için değil sosyal medyada geçiremedikleri kaybedilen süre olarak görüyorlar. Hepimiz günün herhangi bir saatinde, çevremizdeki en son olay hakkında bilgi edinmeyi, yaratıcılığı ifade etmeyi başkalarıyla işbirliğini ve daha fazlasını yapmayı kolaylaştıran platformlardayız. Ama aynı zamanda bulunduğumuz her yerde dijital ayak izlerini bıraktığımızın farkında mıyız? Unutmayın internetteki içeriğin yazılı malzemenin aksine raf ömrüne sahip olmadığı. Bu yüzden, özel düşünceleriniz, fotoğraflarınız videolarınız ve kişisel bilgileriniz tüm dünya için kalıcı bir şekilde görüntülemek üzere orada. Söylediklerinizin bir kısmı öfkeyle istenmeyen sonuçlara neden olabilir. Bunun nedeni gezegenin başka bir bölgesinde oturan bir kişiden ne gibi bir tepki verebileceğini asla bilememesidir ya da kelimelerinizin ardındaki anlamı nasıl kavradığını. Sosyal medya platformlarında iletişimsizlik tehlikesi mevcuttur. Kışkırtıcı bir fotoğrafın veya çılgın bir partiye sahip bir fotoğrafın bir kolej öğrencisi veya çalışan bir profesyonel olmanıza bakılmaksızın, çevrimiçi ve gerçek dünyadaki itibarınıza geri dönüşü olmayan bir zarar verme potansiyeli vardır. Benzer şekilde, patlayıcı maddelerle dolu kaba veya uygunsuz yorumlar yayınlamak, en az beklediğiniz zaman uğraklanma ihtimaline geri dönme kapasitesine sahiptir. Düşünülemez bir vahşilikle patlamayı bekleyen, saatli bir bombaya benziyor. Göndermeden önce düşün bunların senin hayatını karartabilir

Çoğu insan yeni bir sosyal medya platformuna kaydolduğunda kendini güvende hissetmek için  hesaplarını gizli kullanırlar ve bu gizliliğin onları herhangi bir tehditten korucağını zanederler, ama unuttukları ve hemen hemen hepimizin es geçtiği bir nokta var. Bir siteye kaydolurken isaretlediğimiz koşşular olur ve orda aslında hayatımızı ciddi anlamda karıstırabilcek ancak bizlerin okumak için 5 dakkikasını bile harcamadığı onemli veriler yer alıyor. Örneğin yüklediğiniz bütün fotoğrafların medya platformu tarafından arşivleneceği gibi veya herhangi bir resminizin paylaşılması durumunda telif atamıyacağınız gibi. Hernekadar o kullanım koşuları bizleri korumak için konulmuş olsada öncelik kaydolduğunuz platformun kar endeksidir.

Bu kullanım koşşularının bizlere avantajları ve dezavantajları olasada bizler bunları kendi özgür irademizle dolduruyoruz ama bir medya hesabına giriş yaparken hernekadar kendi özgür iradenizle kabul ediyor gibi dursanız da o koşuları kabul etmeden o mecraya kesinlikle giriş yapamayacaksınız. Böyle zorunluluklar varken sosyal medyada asla özgür olamayacak

Birinin Facebook veya Twitter gibi sosyal medya sitelerinde buldukları yorumların çoğu, aktif olmaktan çok reaktif olma eğilimindedir. Birçok kullanıcı, rantlarını çevrimiçi yayınlama hakkını kazandıklarını düşünüyor. Bu her zaman doğru değildir. Örneğin, kültürel ve dini duyarlılıklara maruz kalıyorsanız bir çok gönül yarasından kaçınabilirsiniz. Liderinizi desteklemek iyi bir şey ama bu sonuca ulaşmak için zayıf ışıkta bir başkasını göstermek zorunda mısın ve bu da kötü düşünülmüş işkembe yazarak mı? Tamam tamamen sizden fikirlisiniz. Sorun değil, ancak bir şey anlatırken birinin parmaklarına basmamaya dikkat edin. En içsel düşüncelerinizin Sosyal Medya’da nezaketle yayınlanmasına ve asla kaba ve rahatsız edici olmamasına izin verin. Mesajlarınız ve yorumlarınız için çok az sayıda ve çok uzaksa çok fazla hayran kazanacaksınız ve ayrıca konuların seçimi çekiciyse.

 

 

 

(Visited 35 times, 1 visits today)