Satrancı ilk oynamaya başladığımda, oyun taşlarını isimlerine göre hareket ettirmiştim. Örneğin; fil çok iri bir hayvan olduğu için onu çok yavaş bir şekilde ilerletiyordum. Kuralına uygun olarak çapraz götürmezdim, bana göre önemli olan taşlarla bir oyun kurmaktı. At da “L” şeklinde değil de, “dıgıdık” diye ses çıkararak piyonların üzerinden atlarmış. Kaleyi yerinden hiç oynatmazmışım. Kale bir çocuğa göre hareket edebilir mi? Edemez tabii ki.
İlk oynadığımda 4 yaşındaymışım. O yaşlarda ailem, satranç oynamaktan zevk almam için taşları konuşturarak oynarlarmış benimle. Öncelikle satranca ilgi duymamı istemişler. Sonra yavaş yavaş kuralları öğrettiler. Artık zaten sevdiğim bir oyun olduğu için kurallarını öğrenmek de eğlenceli oldu.
2 yıldır okulun Satranç Kulübü’ndeyim. Bu yıl arkadaşlarımla beraber Satranç Turnuvası’na katıldık. Bu seferlik bir derece elde edemedik ama oynamaya devam.
Akın Güllük