Tesadüfi Gerçek

Onunla tanışmamın bütün hayatımı değiştireceğini bilmiyordum. İstanbul sokaklarında geziniyordum. Dertlerimin biteceğini ve onunla birlikte tüm hayatımın değişeceğini düşünüyordum. O gün hayatımın en önemli parçasından ayrılmıştım. Boşlukta, yaşam çizgisinde gidip gelerek yaşamıma devam ediyordum. Varla yok arasında yaşam sürüyordum.

İstanbul Taksim’de sokak sanatçılarının arasındaydım. Bir çok müzik sesi karışıyordu birbirine fakat aralarından bir müzik ilişti kulağıma. Kendimi onu dinlemekten alıkoyamıyordum. Sanki içimdeki duyguların müzikle anlatılmış haliydi. İstemsizce  duygularıma karşı çıkamayınca ayaklarımın beni götürdüğü yöne  yavaş ama büyük adımlarla ilerledim. Müziği kendi yarattığı çalgısıyla çalan bir genç çıktı karşıma. Kafamı kaldırdım. Göz göze geldim. Gözlerimin dolmuş halini görünce onun da dikkatini çektim. Olduğum yerde sanki ruhumu müziğe bırakmışçasına hiç kımıldamadan dinledim. Müzik bitti. Kalabalık  yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı. Muhteşem çalgısını bir kenara sakince bıraktıktan sonra alnına düşmüş kıvır kıvır saçlarının arasındaki masmavi gözlerindeki  kuşkuyla bana bakıyordu.  Hanımefendi, İyi misiniz? diye soru yöneltti. O an duyuyordum ama sanki tüm yetilerimi kaybetmiştim. Cevap veremedim. Beni yolun ortasından alıp kolumdan narince çekerek köşeye ve gölgeye çekti. Bana sesleniyordu. Bir anda kendime geldim ruhum uyandı. Telaşlı halimle affedersiniz dedim. Mahcup hissetmiştim. Biraz sohbet edip iyiliğimden emin olduktan sonra özel değilse neden böyle olduğumu öğrenmek istediğini söyledi. O samimiyetine emin olunca üstü kapalı biraz bahsettim. Gölgede duvara sırtımızı yaslayarak yan yana oturduk. Ben anlattıkça gözleri doluyordu. Neden olduğunu anlayamadım. Merak etmiştim tanımadığı bir kişinin hayatından nasıl bu kadar etkilenmiş olabilirdi ki. Bende ona sordum. Beti benzi atmış görünüyordu. O da bana bu parçayı kendi hislerini tercüme etmesi için yazdığını ve benimle aynı şeyleri düşünüp hissettiğini anlattı. Şok olmuştum. Aramızda asla tarif edilemeyecek bir bağ oluşmuştu. Ve tanışmamış iki insanın arasındaki tutkulu bağ tarif edilemiyordu.  Muhabbetin sardığını ve bu tesadüfün bu kadar keyif verdiğini gördükten sonra kafeye geçtik. Attığımız adımlar, anlık hissettiğimiz duygular o kadar benzerdi ki hem mutlu hem şaşkındık. Birbirimize açılıyorduk. O bana neden öyle hissedip yazdığıyla alakalı bir şey söylüyordu ben ona. Sabahın erken saatlerinde oturduğumuz kafeden kararmış havanın beraberiyle ayrıldık.

Yirmi yıllık hayatınızda her karesini her dakikasını aşağı yukarı aynı şeyleri düşünüp yaşadığınız biriyle tanıştığınızı düşünün. O an ki duygu belirsizliği anlatılmayacak bir histi. Resmen ruh ikizim diyebileceğim biriyle tanışmıştım. Böyle bir şeyin yaşanması gerçekten tesadüfü bir olay.

(Visited 27 times, 1 visits today)